Afetin Gölgesinde Buruk Bir Bayram

İçinde kurtuluşun anahtarı olan Leyl-i Kadir’in bulunduğu mukaddes Ramazan’ı geride bıraktık. Afetin mahzun gölgesinde geçirdiğimiz Ramazan’dan sonra şimdi buruk bir bayramın içerisindeyiz.

Azımsanmayacak sayıda kayda geçmiş hasarlı yapılar olsa da çok şükür Darende’mizde Malatya il merkezi kadar üzücü bir tablo söz konusu değil. Evinden ocağından sevdiklerinden ayrılan kor yüreklerin sızısını anlamaya kifayet edecek bir kelime yok ne yazık ki. Özellikle Malatya il merkezi ve Doğanşehir’in durumu içimizi sızlatıyor.

O hafızalara kazınan vecize de ifade olunduğu üzere…

Bu da geçer yahu!

Bayramların eski sıcaklığının kalmaması dillere pelesenk olan klişe bir kelam. Tüm bunların üzerine afetin ve acıların soğukluğunun da ilave olması da cabası. Ne diyelim… Dağılır inşallah bir gün kara bulutlar, ferah ve inşirah bulur daralar gönüllerimiz.

Eski sıcaklığıyla ve samimiyetiyle bayramı bayram gibi yaşayacağımız günler de gelir elbet, sabretmeli, seyretmeli…

Öyle veya böyle mahzun Darendemiz bir bayrama daha hazırlanıyor. Azalan nüfusu, artan sorunlarıyla. Hani diyor ya hazret iki günü birbirine denk olan ziyandadır diye. Ne yazık ki dün neyse bugün de o.

Şirin diyarımız, özlemini hep diri tuttuğumuz Darende’miz hak ettiği noktaya gelecek bir gün umarım.

 

Köşemi ve sizleri fazlasıyla ihmal ettiğimin farkındayım.

Bağışlanmayı talep etmek benden, hoşgörmek sizden.

Kurumadı adaleti yazan kalemimizin mürekkebi. Daha nice yanlışa galebe çalıp hakkın ve hakikatin sesi olacağız hüdanın izniyle.

Hâsılı kelam, bayram bu gün. Matemi olana da, huzur buluna da kutlu olsun.

Mutlu yarınlar sizleri bekliyor olsun.