Darende’nin Umutlarını “Don” Vurdu

Malatya’nın Darende ilçesi, 11 Nisan gecesi meydana gelen şiddetli zirai don felaketi ile derin bir tarımsal krizle karşı karşıya kaldı. Hava sıcaklıklarının -15 dereceye kadar düştüğü bu gece, özellikle Türkiye’nin önemli ihracat ürünlerinden biri olan kayısı üretimini ağır yaraladı. Baharın gelişiyle umutla açan kayısı çiçekleri, bir gecede solarken, çiftçilerin emekleri adeta dondu. Darende’nin yanı sıra, Malatya genelindeki pek çok üretici bu felaketten olumsuz etkilendi. Yaşanan kayıplar sadece ürün bazında değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da büyük bir yıkıma neden oldu.

Kayısı İhtiyacının Yüzde 85’ini Karşılayan Malatya

Malatya, Türkiye’nin kayısı ihtiyacının %85’ini karşılamaktadır. Ancak, bu yıl zirai donun etkisiyle rekoltenin büyük ölçüde yok olacağı tahmin ediliyor. Kayısı, bölgede yaşayan halk için sadece bir meyve değil; geçim, eğitim ve yaşam anlamına geliyor. Don felaketi, binlerce ailenin yıl boyunca umut bağladığı gelir kapısını kapatırken, Malatya tarımının geleceğini de tehdit ediyor. Uzmanlar, bu yıl kayısı ihracatında ciddi bir düşüş yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtiyor. Hasar tespit çalışmaları ise hızla devam ediyor.

“Bu Sadece Ürün Kaybı Değil, Bir Geleceğin Yıkımıdır”

Darende Ziraat Odası Başkanı Orhan Karaca, yaşanan felaketin boyutlarını değerlendirirken, olayın yalnızca tarımsal bir kayıptan ibaret olmadığını vurguladı. Karaca, “Bu sadece ürün kaybı değil, bir halkın geleceğinin, çocuklarının eğitim masraflarının ve borçlarını ödeyemeyen üreticilerin umutlarının yok olmasıdır” diyerek, zararın ekonomik ve psikolojik yönlerine dikkat çekti. Üreticinin borç, kredi ve geçim yükü altında ezildiğini belirten Karaca, devletin acil müdahalesinin şart olduğunu kaydetti.

Karaca ayrıca, bölgenin ‘Afet Bölgesi’ ilan edilmesini ve zarar gören çiftçilerin maddi kayıplarının devlet eliyle karşılanmasını istedi. Tarım sigortası sisteminin mevcut haliyle yetersiz olduğunu ifade eden Karaca, tüm üreticilerin bu sisteme erişimini kolaylaştıracak şekilde yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı. Zirai üretimin yalnızca çiftçinin değil, ülke ekonomisinin ve gıda güvenliğinin temel dayanaklarından biri olduğunu belirten Karaca, devletin tarımı stratejik bir sektör olarak ele almasını talep etti.

Üreticinin Sesi: “Bu Yük Artık Tek Başına Taşınamaz”

Zirai don felaketi sonrası adeta felç olan tarım faaliyetleri, bölgedeki binlerce üreticiyi düşündürmeye devam ediyor. Çiftçi temsilcileri kamuoyuna çağrıda bulunarak, “Biz çiftçiler işimizin başındayız, ancak bu yük artık tek başına taşınamaz” dediler. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, kırsal yaşamın devamlılığı ve gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için devletin destek mekanizmalarının devreye alınması gerektiğini ifade ettiler.