Eski Bayramlar ve Somuncu Baba

Bir mübarek Kurban Bayramı’nı daha geride bırakmanın hüznü içindeyiz. Dünyalık meşgaleler derken bayram yazımı kaleme almak da bayramın akabindeki aziz mübarek Cuma güne nasip oldu.

 

Geçmişten günümüze içtima-i hayatımızda pek çok şey değişti malumunuz. Bu sebepten ötürü “Nerede o eski bayramlar!” diye hayıflanan büyüklerimizi anlayışla karşılamak lazım.

 

Paylaşmanın, sevginin, dostluğun muhabbetin had safhada olduğu o eski güzel bayramlarda eş dost ziyaret edilir, kuru bir “Bayramın mübarek olsun” kelamından öte candan, samimi sohbet olurdu. Güzel yurdumun dağında bayırında beslenmiş semiz hayvanlarımız her şeyden yüce olan Güzel Rabbimiz için kurban edilirdi.

 

Bayramı yaptıran Yüce Rahman’a şükür olsun fakat hiçbir şey eskisi gibi değil.

 

Gidip gelmeleri, sıcak ziyaretleri terk ettik. Önce telefonla bir kaç dakika kelam ederek geçiştirdik, sonrasında sağdan soldan kopyaladığımız klişe, içi bomboş kısa mesajları bir tuşla rehberinizdeki tüm numaralara göndererek ihmal ettik unuttuk dost ziyaretlerini… Güzel memleketimizin dağında bayırında beslenip yaradana kurban ettiğimiz hayvanlarımız da yok oluveriyor artık. Kurbanlık hayvanı bile ithal eder oldu tarım ülkesi güzel ülkem.

Ama her şeye rağmen gülümsemesini bilmek güzel. Şu cennet Türkiye’mizde yaşamak güzel. Rabbim bu cennet vatana kast eyleyen vicdan muaflarına, bayramları kara bayramlara çevirmek isteyen canilere fırsat vermesin.

 

 

Darende ve Somuncu Baba

 

Bayram dolayısıyla Somuncu Baba’nın ebedi istirahatgahına muazzam bir ziyaretçi akını var. Bayrama has değil yaz aylarında umumi manada mühim bir ziyaretçi akını var Darende’mize. Muhtelif kaynaklardan bazı rakamlar okuyor ve bununla gurur duyuyorum.

 

Kutsi mekanları ziyaret etmeyi seven mütedeyyin insanlarımızın dışında ülkemizin muhtelif illerinden gelen seküler insanlarımızın da hususen görmek istediği bir güzide mekan Somuncu Baba Külliyesi. Gönlünde irşat ive ihyaya dair bir heves olanlar için mühim bir fırsat aslında bu durum. Nitekim Somuncu Baba gibi bir gönül erinin muazzam hayatı üzerinden güzel dinimizin hakikatlerini anlatıp yüreklere sus serpmek hak aşıklarına çok da zor olmasa gerek.

Fakat şuan ki durum bu kurduğumuz hayalin çook ötesinde…

 

Dışarıdan gelen turistlerimizle yaptığım mülakatlarda Somuncu Baba’ya dair manidar cümleler duyamıyorum ne yazık ki. Aslına bakarsanız bu onların suçu değil. Zira Darende’ye geldiklerinde ne güzel dinimize ne de Somuncu Baba’ya dair bir şeyler duyabiliyorlar. O safi temiz beyinlerine zerk edilmek istenen şey hep aynı çünkü.

 

Efendim Darende aslında köy gibi bir yer aslında(!) Fakat Hulusi Efendi Vakfı hizmetleriyle canlı tutuyor burayı. Vakıf olmasa buradan kuş bile uçmaz!

 

Taşlar bilmemne ülkesinden getirildi, ağaçlar filan filan diyarından…

 

Es Seyyid Osman Hulusi Efendi’nin oğlu muazzam bir hizmet(!) adamıdır falan filan.

 

Duymak istemeyeceğiniz kadar yalan, şirk, şehvetperest laflar adeta şırınga ediliyor ülkemin ta öbür ucundan gelmiş masum güzel yürekli insanına. Sanırsınız ki Hamidettin denen herif gırtlağından kısıyor, yemiyor içmiyor da Somuncu Baba Külliyesine hizmet ediyor! Orada bir güzellik teşekkül etmişse bunun müsebbibi Darende’ye gönül vermiş hayırseverler, gönül insanları ve ticaret adamlarıdır. Keşke hayır ve hasenatlarını emanet ettikleri Hulusi Efendi Vakfı‘nın pek de göründüğü gibi olmadığını da idrak edebilseler.

Ne ise… Mevzumuz bu değil. Anlayacağınız gelen turistimiz Somuncu Baba’nın o muazzam hayatına dair güzide hakikatleri duyamıyor, FETÖ türdeşi Hulusi Efendi Vakfı’nın avanelerince dillendirilen onca YALANI dinledikten sonra bağış kasasına yönlendiriliyor!

 

Somuncu Baba’yı Anlamak

 

Ne büyük bir insan, hayatımıza tatbik edeceğimiz ne yüce bir örnek Somuncu Baba!

 

Hamidettin denen herif gibi ben peygamber torunuyum, kutsiyim deyip el etek öptüren; o nezih mekanda devlet kademesinde ki bir takım insanlarla çirkin işlerin çirkef pazarlığını yapan biri değildir Somuncu Baba!

 

Bursa Ulu Camii’nde verdiği muazzam hutbenin akabinde halkın ve haşmetli padişahın nazarı dikkatini çektiği için tabirimi mazur görün bir suçlu gibi diyar diyar kaçan, kibirden gösterişten haya edendir Somuncu Baba!

 

Benim kırık kalemim o güzel insanın muazzam hayatını yazmaya kadir değil. Güzel Darende’mize gelen o gül insanlara keşke Somuncu Baba’nın muazzam hayatının bu güzide gerçeklerini anlatabilsek, duyurabilsek. İşte o zaman Akif’imizin dediği gibi “Bastığın yerleri toprak diyerek geçme tanı!” şeklindeki veciz kelamı vücut bulur cennet Darende’mizin Zaviye Mahallesi’ne ayak basan güzel insanlar Somuncu Baba’nın manevi istirahatgahına geldiklerini yürekten hissederek irkilirler.